FENERBAHÇE ŞAMPİYONLUK YARIŞINDA !!!
FENERBAHÇE-TRABZONSPOR
Fenerbahçe'yi bu önemli galibiyet için tebrik ederek başlayalım blogumuza. Her şeyden önce iki takım için de şampiyonluk yolunda çok önemli bir maçtı.Erol Bulut'un ise kader maçıydı ve kaderi bugün güldü.Fenerbahçe bugün maçı kazanırken geçmiş maçlardaki gibi geriye yaslanıp rakibini bekleme ve ani kontra ataklarla skor üretme taktiği olan 'Catenaccio' taktiğini çok fazla uygulamadı.Ayrıca yine geçmiş maçlara nazaran bu maçta kesit kesit güzel oyun da sergileyerek kazandı bu kritik maçı.Gelin maç analizimizi açalım.
Bir yerden Opta'nın bir yerden de WhoScored'ın analizleri ile blogumuzu destekliyorum istatistikler her şey olmasa da bir çok şeydir.
Fenerbahçe bu galibiyet ile deplasmanlarda en çok puan toplayan ekip oldu(32).Erol Bulut ise Trabzonspor'a karşı ilk Süper Lig galibiyetini elde etti.Bu galibiyette ki en önemli etken Erol Hoca'nın 'gegenpress' taktiğinin yüksek oranda sonuç vermesiydi .Trabzonspor topu ayağına aldığında zaman zaman Fenerbahçe oyuncuları çok hızlı ve çok adamla ani pres uyguladı Trabzonspor bu baskılardan zaman zaman etkili bir biçimde çıksa da çoğu zaman başarısız oldu.Fenerbahçe uyguladığı presin yanı sıra pres yapmadığı zamanlarda Trabzonspor savunmasının pas opsiyonlarını tıkayarak ileri oyuncularını geri dönmeye zorladı bu da şu demektir ki ; kaleye daha uzak,daha fazla efor sarfeden rakip hücum oyuncularının kondisyonlarının çabuk tükenmesidir. Fenerbahçe'nin bir başarısız olduğu bir konu ise rakibine kendi yarı alanının tehlikeli noktalarında çok fazla duran top şansı verdi ama ne var ki Trabzonspor bu şansları çok iyi değerlendiremedi.Ayrıca Szalai'nin sol bek performansını da göz ardı etmek mümkün değil.Niklas Süle'nin Bayern Münih'te sağ bekte gösterdiği performansa yakın bir performansı sol bekte gösterdi.Böyle bir futbolcuyu ülke futboluna kazandırmakta emeği geçen herkesi tebrikliyorum.
Bir yerden Opta'nın bir yerden de WhoScored'ın analizleri ile blogumuzu destekliyorum istatistikler her şey olmasa da bir çok şeydir.
Fenerbahçe bu galibiyet ile deplasmanlarda en çok puan toplayan ekip oldu(32).Erol Bulut ise Trabzonspor'a karşı ilk Süper Lig galibiyetini elde etti.Bu galibiyette ki en önemli etken Erol Hoca'nın 'gegenpress' taktiğinin yüksek oranda sonuç vermesiydi .Trabzonspor topu ayağına aldığında zaman zaman Fenerbahçe oyuncuları çok hızlı ve çok adamla ani pres uyguladı Trabzonspor bu baskılardan zaman zaman etkili bir biçimde çıksa da çoğu zaman başarısız oldu.Fenerbahçe uyguladığı presin yanı sıra pres yapmadığı zamanlarda Trabzonspor savunmasının pas opsiyonlarını tıkayarak ileri oyuncularını geri dönmeye zorladı bu da şu demektir ki ; kaleye daha uzak,daha fazla efor sarfeden rakip hücum oyuncularının kondisyonlarının çabuk tükenmesidir. Fenerbahçe'nin bir başarısız olduğu bir konu ise rakibine kendi yarı alanının tehlikeli noktalarında çok fazla duran top şansı verdi ama ne var ki Trabzonspor bu şansları çok iyi değerlendiremedi.Ayrıca Szalai'nin sol bek performansını da göz ardı etmek mümkün değil.Niklas Süle'nin Bayern Münih'te sağ bekte gösterdiği performansa yakın bir performansı sol bekte gösterdi.Böyle bir futbolcuyu ülke futboluna kazandırmakta emeği geçen herkesi tebrikliyorum.
Ancak;
Fenerbahçe takım olarak hala Mesut Özil'in seviyesinde değil.Mesut'u bu akşam çok kez sinirli gördüm keza çıkarken de Erol Bulut ile tokalaşmadan çıktı.Mesut topu ayağına alınca koşu gösteren ,boşa çıkan ve duvara giren oyuncu neredeyse hiç yoktu bunları yapan futbolcu ne kadar çok olursa Mesut o kadar etkili olur.Hele hele bazı poziyonlarda Mesut'u defans arkasına sarkıtmaya çalıştılar bu işi asıl yapması gereken kişi zaten Mesut Özil. Mesut kariyeri boyunca defans arkasına çok nadiren sarkan, çok nadiren dribbling yapan bir oyuncuydu hala da öyle bence Fenerbahçeli futbolcuların bu konuda daha çok destek olması lazım ama destek yerine köstek oluyorlar maalesef.
Gelelim Trabzonspor' a ;
Fenerbahçe takım olarak hala Mesut Özil'in seviyesinde değil.Mesut'u bu akşam çok kez sinirli gördüm keza çıkarken de Erol Bulut ile tokalaşmadan çıktı.Mesut topu ayağına alınca koşu gösteren ,boşa çıkan ve duvara giren oyuncu neredeyse hiç yoktu bunları yapan futbolcu ne kadar çok olursa Mesut o kadar etkili olur.Hele hele bazı poziyonlarda Mesut'u defans arkasına sarkıtmaya çalıştılar bu işi asıl yapması gereken kişi zaten Mesut Özil. Mesut kariyeri boyunca defans arkasına çok nadiren sarkan, çok nadiren dribbling yapan bir oyuncuydu hala da öyle bence Fenerbahçeli futbolcuların bu konuda daha çok destek olması lazım ama destek yerine köstek oluyorlar maalesef.
Gelelim Trabzonspor' a ;
Trabzonspor bugün istediği oyunu bir türlü oynayamadı sebepleri ise bireysel formsuzluklar ve Fenerbahçe'nin diğer maçlara göre ani bir taktik değişikliğinden başka bir şey değildi.Özellikle Ekuban ve Djaniny 'nin ileride çok fazla top ezmesi geriden hücumu destekleyen fubolcuların çok gecikmesi Trabzonspor'a mağlubiyeti getirdi.Aslında bu maçı beraberlikle bitirebilirlerdi ancak ani bir presten sonra Serkan Asan'ın top kaybetmesi ardından Ferdi'nin 3 kişi arasından topu Pelkas'la buluşturmasından sonra bugün rating sıralamasında ilk beşe giren tek Trabzonsporlu futbolcu olan Uğurcan 'ın önünde seken ve çıkarabileciği bir şut Trabzonspor ağlarını sarstı.
Uğurcan' a da bir parantez açmak istiyorum.Beşiktaş maçında da inanılmaz bir performans göstermişti bu maçta da mükemmele yakın oynamasına rağmen kalesinde 1 gol gördü.Ülkemizin yetiştirdiği en büyük yeteneklerden olan ve ciddi bir 'Avrupa' beklentisi olan Uğurcan ve Altay 'ı bugün karşılıklı seyretmek çok güzeldi.
Hiç istemeyerek maçın 'hakemine'de küçük bir paragraf ayırıyorum yine.Maalesef bugün de hakemde standartsızlıklar vardı.Aynı pozisyona bir yerde düdük çalarken bir kaç dakika sonrasında çalmaması oyuncuları da hırçınlaştırıyor sonra maç içinde gerginlikler çıkıyor ki bunu hiç kimse istemez.Maçın oynanmasına müsaade etmesi güzel bir şey fakat aynı pozisyonu karşı takıma vermezsen şiddetli itirazlar da olur ağır eleştiriler de...
Bu blogumuz bu kadar başka bloglarda görüşmek üzere.Esenle kalın...
İstek ve önerilerinizi bekliyorum.
Uğurcan' a da bir parantez açmak istiyorum.Beşiktaş maçında da inanılmaz bir performans göstermişti bu maçta da mükemmele yakın oynamasına rağmen kalesinde 1 gol gördü.Ülkemizin yetiştirdiği en büyük yeteneklerden olan ve ciddi bir 'Avrupa' beklentisi olan Uğurcan ve Altay 'ı bugün karşılıklı seyretmek çok güzeldi.
Hiç istemeyerek maçın 'hakemine'de küçük bir paragraf ayırıyorum yine.Maalesef bugün de hakemde standartsızlıklar vardı.Aynı pozisyona bir yerde düdük çalarken bir kaç dakika sonrasında çalmaması oyuncuları da hırçınlaştırıyor sonra maç içinde gerginlikler çıkıyor ki bunu hiç kimse istemez.Maçın oynanmasına müsaade etmesi güzel bir şey fakat aynı pozisyonu karşı takıma vermezsen şiddetli itirazlar da olur ağır eleştiriler de...
Bu blogumuz bu kadar başka bloglarda görüşmek üzere.Esenle kalın...
İstek ve önerilerinizi bekliyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder